Özellikle son bir yıldır internet üzerinden işlenen suçlarda inanılmaz bir artış sözkonusu. İnternet'i modern zamanların fırsat mecrası olarak gören kişiler, para kazanmak uğruna, internet'in getirdiği anonim imkanları da kullanarak kanunları çiğneyebiliyorlar. Lisanssız yazılım satışı, pornografi, fikir ve sanat haklarını çiğneme, en çok görülen suç tipleri. Bunları Netinternet'e gelen sayısız ihtarname, dava tebligatı ve şikayet epostalarından rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Artık ayrı bir mesai kaynağı oldu bu işler.
Ancak benim üzerinde durmak istediğim konu suçlular yerine suçla mücadele edenler. İnsanlığın varoluşundan beri suç, hep kanunun önünde gidiyor. İnternet suçları bunun güncel ispatı. Online suçlardaki yaratıcılık sınırları zorlamakta iken, malesef bunun ile mücadele etmesi gerekenler aynı reaksiyonu gösteremiyorlar. Özellikle savcılarımız ve avukatlarımız bu konuda oldukça gerideler malesef. Daha suçun niteliğini bile kavrayamamışken, kendilerinden bu suçla savaşmaları istendiği için işlerini doğru yapamıyorlar.
Ünlü bir dizinin yapımcıları, internette dizilerini herhangi bir telif ücreti ödemeden yayınlayan kişilere karşı hukuksal mücadele için bir avukat tutar. Avukatımız kulaktan dolma bilgiler ile "nedenini halen bulamadığım bir sebep ile" alan adının değil, IP adreslerinin whois bilgilerindeki iletişim bilgileri yazan ilk kişiye dava açar. Sonuç olarak sadece işi olan "erişim sağlayıcılığı" ya da "yer sağlayıcılığı" faaliyetini yürüten kişi kendini savunmak için oradan oraya koşarken, mağdurların mağduriyetini giderecek herhangi bir adım atılamaz. Avukat haketmediği halde mağdurlara sağlam bir fatura çıkarırken, suçlu mutlu mesut bu haksız kazancın keyfini sürer.
Malesef suça ilişkin teknik bilgileri olmayan (daha kötüsü merak bile etmeyen) avukatların, savcıların, hakimlerin artık bu konuda ellerini taşın altına sokma vakitleri gelmiştir. Özellikle avukatlık müessesinin bu konudaki hantallığı hayret verici. Hayatını bundan kazanan avukatların, bu konuya bu kadar ilgisiz ve bilgisiz kalmaları bence mesleklerine ve müvekkillerine karşı sorumsuzluktur. Tabi bu konuda mağdurların avukat seçimindeki kötü kriterleri de büyük bir neden. Hukuk camiasının bu konuda bilgilenmeleri, eğitim almaları, merak edip araştırmaları gerekir. Hatta internet suçları ile alakalı bir ihtisas mahkemesinin kurulması bile düşünülebilmelidir bu noktada. Hakkını yemeyelim, son zamanlarda buna ilişkin bir bazı çalışmaları da görüyoruz. Ama görünen o ki oldukça yetersiz. Suçluyla mücadele edebilmek için, onun kadar suçu tanımak gerekiyor.
Bu noktada bu kadar ahkam kesip kılını kıprdatmayan birisi de olmayı içime sindiremem açıkçası. Bu alanda bir otorite olmamak ile beraber, uzun bir süredir bu sektörede farklı faaliyetler göstermiş birisi olarak, hukuk camiasından isteyen herkese, ücretsiz danışmanlık yapabileceğimi buradan belirteyim. Amacım sadece bu konuda hukuk camiasının bilinçlenmesine kendi imkanlarımca katkıda bulunabilmek ve "mülkün temeli" olan adaletin sanal ortamdaki mülkiyetimizin de temeli olabilmesidir.